24 Eylül 2014 Çarşamba

İçinden Gelmeli Önce...


Bir işe başlarken inanılmaz bir heves kaplıyorsa içinizi, ve hayal kurmaktan o işe bir türlü tam olarak başlayamıyorsanız, işte tam da bahsettiğim noktadasınızdır;
İçinizden bir şeyler geliyor...
İçinizden her şey geliyor olabilir. Aşk, yapılması gereken önemli bir işle ilgili dahice veya aptalca bir fikir, hayatınızda yapılması gereken bir değişiklik, yeni bir heves, alışveriş isteği, yazma dürtüsü, daha iyi bir insan olma düşüncesi, daha kötü bir insan olabilme ihtimaline dair düşünceler, ve daha aklıma gelmeyen ama içinizden gelebilecek olan bir sürü şey.
Önemli olan nokta, içinizden gelen bu şeyle ilgili siz neredesiniz ve neler yapabilirsiniz? Uzun zamandır "blog" yazmak geliyor içimden. Bazen kötü bir blog okuyunca ben daha iyisini yaparım hissiyle, bazen iyi bir "blog" görünce "ben de yapabilir miyim?" düşüncesiyle, veya bir konu hakkında kendimi özgürce ifade etme isteğiyle. Bir şekilde "blog" yazma fikri içimden gelip duruyor. Ama ben ya doğru zamanı kaçırıyorum ya da kafamı toparlayamıyorum. En son pazarlama ile ilgili bir kaç sayfa dolaşınca ben de yazmalıyım demiştim, hatta kafamda bir metin bile oluşmuştu anında, ama olmadı. Peki şimdi ne oldu da yazmaya başladım. Artık daha iyi bir sebebim var. Birilerinin benim yazdıklarımı okuması, beğenmesi, "blog" üzerinden para kazanmak, az da olsa tanınan biri olabilme ihtimali gibi geçici hevesler değil ama. İlerde çocuklarıma kendimi daha iyi ifade edebilmek için, onlara benden soyut ama değerli bir şeyler(düşünceler) bırakabilmek için yazmaya karar verdim. Bazen gün içindeki olaylar, bazen önemli olaylar, bazen saçma düşünceler, bir spor müsabakası, bir iş hayatı gelişmesi, kitap, dergi, film, ülke politikaları, dünya düzeni ve daha nice gerekli gereksiz konularda olabildiğince taraflı olarak bir şeyler karalamayı planlıyorum.
Hangi tarafta mıyım? Tabi ki kendi tarafımda.
Önce benim aklıma yatmalı içimden gelenler...

Not: Resimle yazının arasında bir bağlantı yok. Sadece manzara güzel.