18 Ekim 2014 Cumartesi

TÜRK FUTBOLU VE FUTBOLCULARı İŞLERİNİ İYİ YAPAMIYORLAR!




Yıllardır kulüp takımları veya milli takımlar düzeyinde sürekli olarak Türk futbolunun çöküşe geçtiği konuşuluyor , ama kimse "futbol ne zaman yükseldi?" diye sormuyor. Yani fizik kurallarına göre her hangi bir şeyin bir yerden irtifa kaybı yaşaması için öncesinde irtifa kazanması gerekir. Denizin dibindeyken denize batmak mümkün müdür?
2000 yılında Galatasaray'ın kulüp bazında, 2002 yılında milli takımın dünya kupasındaki başarılarının dışında anlatmaya değer, konuşmaya değer hiç bir başarısı olmayan bir futboldan bahsettiğimizin altını çizmek gerekir. 2000 yılında ki gelmiş geçmiş en yetenekli jenerasyonun meyvesini 2002'de de yedik yemesine ama hala üzerine konuşulmadan kapatılan konuların varlığını da unutmadık. Hakemlere harcanan para konusu bir anda kapandı. Bütün medya sustu. Dünya kupasında sürekli "3.Dünya" ülkeleri ile eşleşmemiz konuşulmadı ama bizi iki kere yenen brezilyanın kupayı aldığı hatırlatıldı sürekli. O zaman şunları da söyleyelim; güç dengesinde ortalamanın üstü takımlardan sadece Brezilya ile iki kere oynadık. Güzelde oynadık,hatta efsane futbol oynadık ama yetmedi. Kazanamadık. Hem de iki kez. Neyse, geçmiş zaman. Gördüğümüz ve bilinen en başarılı zamanlarımızdı her şeye rağmen ve artık çok uzak duruyorlar.
Gelelim bugüne.
Son zamanlarda futbol neye yarıyordu Türkiye'de? Bir kaç zenginin daha zengin olması dışında. Tabi ki ; unutturmaya.  Ülkede terör var, hemen bir derbi girer araya. Ekonomi çöktü, milli maç haftası başladı. Cari açığı kapatmak için bankalar dışarı borçlanıyor, dünya yıldızı Türkiye'ye geliyor. Ülke gidişatı ne kadar kötüleşirse o kadar "büyük" bir olay araya girip bütün dikkatleri üzerine çekiyor. Ve insanlar bu modern ve yasal uyuşturucunun etkisinde yaşamaya devam ediyor-DU.
Ama artık işler değişiyor. Bakın milli maç haftasına. Ne kadar güzel bir zamana geldi , ama neye yaradı, hiç bir şeye. Ülkenin güney sınırları yanıyor, en büyük şehirlerinde gece dışarı çıkılamayacak eylemler yapılıyor, 6 şehirde sokağa çıkma yasağı olmuş, ekonomi berbat, yoksulluk tavan yapmış, üzerine ithal dilenciler, nizam bilmez mülteciler şehir hayatını kabusa çevirmiş ve daha niceleri… Ama her şeye rağmen bütün ülkenin gözü Çek maçında. Ah bir kazansaydık. Her şey düzelecekti, hele ki üzerine bir de Letonya galibiyeti, tadından yenmezdi. Gruptan çıkma işi için yol yarılanırdı, Letonya'dan yılların intikamı alınırdı. AMA OLMADI!!!
Çek maçının skoru dikkatleri başka yere çekmeye yetemedi. Maçtan önce futbolcular arasındaki yaşanan gerginliklerin hikayesi de tutmamıştı zaten. Hemen devreye girmişti oysa Fatih Terim. önce futbolculara yaptı uyarısını. Gelenler yürekleriyle oynamıyor, gelmeyenler zaten sopalıktı. Vatan haini olmuşlardı. Neden? E hem takıma gelip oynamadılar, maçı kazanamadık, bir de üzerlerine yazılan yalan doğru karışık hikayede istenilen etkiyi yaratamadı. Bir türlü dikkatler futbola çevrilemiyordu. İnsanlar hala güney sınırını, ekonomiyi, BM toplantısını, NATO toplantısındaki yaşananları konuşuyor ve merak ediyordu. Ne ayakkabı kutuları, ne telefon tapeleri unutulmuyordu. Fatih Terim bir atak daha yaptı. E bu adam bu işi biliyor, yoksa dişe dokunur tek bir taktiksel hamlesi olmayan adamı Türkiye futbol direktörü yaparlar mı?! Letonyalı gazetecilere yaptı kabadayılığını. Bir titredi Türk milleti, dikkatler kayar gibi oldu. Ama yine yenemeyince "tesadüf" olarak Letonya'yı, akıllar yine gitti güney sınırlarındaki olaylara, çıkarılan tezkerenin içeriğine, BM toplantısına. Türk futbolu çöküşe geçmişti gerçekten. Galibiyetler kupalar kazanamadığı için değil ama (zaten hiç kupa kazanamamıştık ki gs nin 2 kupası dışında  tff nin kurulduğu 1923 yılından beri) artık unutturamıyordu ülkede olanları. İnsanlar hala siyaset konuşuyor,durumu değerlendiriyordu. Oysa Arda İspanya'daki gibi oynamadı, Burak sakatım dedi gelmedi, Umut çok gol kaçırdı, Tolga hatalı gol yedi, hele Selçuk, ah o Selçuk hiç de eskisi gibi değildi. Yani dışarıdan bir adam getir yap bu yorumları arda-messi, burak-ronaldo, umut-benzema, tolga-casillas, selçuk da iniesta zanneder. Kimse de demiyor ki bu Selçuk formdaydı, Arda yıldızdı, Burak kraldı da; "Neden bu adamlar bütün büyük maçları bizim gibi evden izliyorlar?" diye. 
Ama Türk milleti artık bu hikayeleri dinlemiyor. Bir de üzerine başarısızlık gelince işte futbol çöküşe geçmiş oluyor. Misyonunu yerine getiremiyor. İşini iyi yapamadığı için gönderdiğin adamları toplayıp işi kurtarmaya çalışıyor olmanın nedeni kupa kazanma arzusu olabilir mi? Yoksa bu kişilerin ortak özelliği olan halkı galeyana getirebilme becerisi mi?
Her şeye rağmen hafta sonu derbi vardı. Son bir şans, hadi be futbol yap bir güzellik karıştır şu kafaları. Sözüm ona dünya derbimiz var, hadi topla herkesin dikkatini...
Derken o da olmadı. Çünkü Volkan, Emre, Melo, Selçuk ve diğer bütün futbolcular formsuz ve sessizdi. Form dediysem futbol performansı değil, koskoca hafta kimse bir röportaj vermedi . Kimse kavgaya davet etmedi, ırkçılık yapmadı.
Galiba futbolun asıl patronları hata yapmıştı. Bu hafta bu maçın haftası değildi. Trabzon-Fenerbahçe maçı için tam zamanıydı. Karadeniz insanı heyecanlı ve saf kalpli. Onları sinirlendirmekte heyecanlandırmakta daha kolaydı.
Ama bir dakika?! Bu takımları oynattınız zaten, ve hiç olay çıkmadı. E dedik ya volkan, emre ve diğerleri formsuz diye. Yetmiyormuş gibi bir de ismail kartal, halilodziç, prandelli, biliç gibi karakterli adamlar takımların başında. E nasıl kavga çıkacak, nasıl unutturacağız insanlara gerçek hayatı?!

Futbol çöküşte ey futbol dan nemalanan takım elbiseliler.
Futbolcuların performansıyla alakası yok ama. Ne emre nin sakat sakat derbide oynamasını, ne burak ın iyi niyetle attığı deparları, ne umut un kaçırdığı gollerden sonraki yüz ifadesi ne de ardanın maç sonrasında yaptığı açıklamalardaki samimiyetini görmedik, bilmiyoruz değil. 
Ama bütün bunlara rağmen Türk futbolu sizin için çöküşe geçmiş durumda. 
Bizim için zaten hiç yükselmedi. Biz alışığız olmazı olduran sporculara. Olmadık maçları kaybetmeye, olmayacak rakipleri dize getirmeye alışığız. 
Artık siz düşünün. ülkeyi nasıl bir hale getirdiğinizi, dünyanın bilenen en geçerli uyuşturucusu bile işe yaramaz oldu… 
Pardon ülke futbolu ve futbolcuları işlerini iyi yapamıyor…